Vücut Lazer Epilasyonu ve Diyot Lazer Teknolojisi
Vücut tüylerinin kalıcı olarak giderilmesi, cerrahi müdahaleye gerek duyulmadan yapılan estetik işlemlerden biridir. Bu alandaki en yeni teknolojilerden biri de Diyot Lazer sistemidir. Bu teknoloji, cilt tipi ve kıl yapısından bağımsız olarak her yaş grubuna uygun şekilde kullanılabilir. Diyot lazer epilasyonu, ağrı ve yanık gibi yan etkilere neden olmadan güvenli bir şekilde uygulanabilir.
Diyot Lazer ile Aleksandrit Lazer Arasındaki Farklar
Klinik sahipleri, diyot lazer ve aleksandrit lazer arasındaki farkları inceledikten sonra, uzun ömürlü, uygun fiyatlı, kullanımı kolay ve pratik bir teknoloji olması nedeniyle diyot lazer cihazlarını tercih etmektedir.
LUMINA ICE Diyot Lazer Cihazı
Lumina Ice Diyot Lazer, yüksek güç kapasitesine sahip bir lazer sistemidir. Cihazın çıkış noktasında yoğun bir lazer ışını oluşturur ve bu ışın, kıl köklerinde bulunan pigmentler tarafından hızla emilir. Her lazer atımı sırasında kısa sürede yüksek enerji kıl köklerine ulaşarak, onları ciddi şekilde zayıflatır ve yeniden çıkma olasılıklarını büyük ölçüde azaltır.
Geniş ışın çapına sahip olması sayesinde aynı anda çok daha fazla kıl köküne etki eder ve bu da epilasyon sürecinin çok daha kısa sürede tamamlanmasını sağlar. Ayrıca, diyot lazerin dalga boyu, kıl foliküllerinin pigmentleriyle yüksek oranda uyumlu olduğu için IPL veya Aleksandrit lazer gibi diğer yöntemlere kıyasla çok daha etkili sonuçlar sunar.
LUMINA ICE Diyot Lazer Cihazının Avantajları
- Geniş ışın çapı ve yüksek frekans hızı sayesinde, vücudun farklı bölgeleri çok daha hızlı bir şekilde taranabilir.
- IPL gibi geleneksel yöntemlere göre 4 kat daha hızlıdır.
- Dalga boyunun kıl pigmentleriyle uyumlu olması nedeniyle ağrısız bir epilasyon sunar.
- IPL gibi sistemlerde görülen gereksiz enerji kayıpları olmadan doğrudan kıl köküne etki eder, böylece işlem sırasında ciltte ağrı hissedilmez.
Lumina Ice Diyot Lazer, güvenli, hızlı ve konforlu bir epilasyon deneyimi sunarak klinikler için öncelikli tercih haline gelmektedir.
